Bering 80 Explorer

9/1/2016

Bering’in 80 explorer ‘kaşif’ tipi motoryat serisinin ilki olan Veda, deniz testlerini tamamlamak üzere.

Bering Yachts’ın, expedition sınıfında 25 metrelik dördüncü gövdesi olan Veda, şuanda üreticinin model yelpazesinde amiral gemisi olma özelliğinde.

Bering 80 Explorer

Güçlü explorer tipi motoryatın yakıt kapasitesi, uzun mesafeli seyirler için 4500 litreden fazla olacak biçimde düşünülmüş. Ağırlığı 213 ton olan motoryat Veda, sınıfında da en ağır model olarak dikkat çekiyor. Bu niteliği, görsel olarak da koyu mavi gövdesi ve gri üst yapısıyla maskülen bir kontrastla destekleniyor.

Bering 80 Explorer-2

Tam 7,86 metrelik genişliği olan Veda, oldukça tatmin edici yaşam alanları sunuyor. 4 ayrı kamarasında toplam 8 misafir konaklama kapasitesi mevcut.

Bering 80 Explorer-3

Tüm kamaraların ebeveyn banyoları var. Lüks bir iç mekana sahip olan motoryatın maskülen teması yine karşımıza çıkıyor. Özel ahşaplar, mermer, granit ve el yapımı mobilyalar bu atmosferi oluşturan temel unsurlar.

Bering 80 Explorer-4

Uzun mesafeli seyirler için özel olarak tasarlanan motoryat Veda, 6 bin deniz milini aşkın menziliyle explorer sınıfında bir adım önde. Çift 350 beygirlik Cummins QSM-11 makinelere sahip olan motoryatın ekonomik seyir sürati 9 knot. Belirtilen maksimum sürati ise 12 knot.

YASAL UYARI: Haberin kopyalanması yasaktır. Haber sadece yatvitrini.com’a link verilerek kullanılabilir. Bunun dışında kopyalayanlar hakkında kanuni işlem yapılacaktır.

Yorumlar


Yatta çelik, alimünyum, fiberglas veya kompozit karbon metal kullanımın önemi ayrıntılı bir şekilde bilinmedikçe insanlar Bering markası ile Nordhanv markalarının önemini anlamayacaktır. Bu konuda bir iki vidyo ve yazı dışında da Cumhuriyet tarihinde başkaca hiçbir bilgi yoktur. Yat tüketicisi aslında kendisine satılmak istenene malın cahili iken kazıklanmaktadır. Ha ama ayrıca bunun yanında yat alıcısının alım gücü çelik teknelerin alıcısı olmaktan büyük ölçüde çıkarmaktadır. Ancak En pahalı üretim yöntemi olan alimünyumu yat üretimine karşı en azından motoryatlarda Devletin tersanelerince tonajda çelik alım-satım fiyat garantisi bu sektöre hayat ve istikrar verebilir. Frasna, Almanya ve İtalyan devletlerin bu uygulaması ile bir çok özel teşebbüs bu gün dünya markasıdır! Şİmdilerde bu markalar istenilen her gemiyi de üretmekte altyapısı vardır. Ülkenin ekonomisine çoooook ciddi katkı ve istihdam sağlar...
Yukarıdaki sayın beyefendinin görüşlerine aynen katılıyorum. 3 bir tarafı deniz, 4 bir tarafı düşmanla çevrili olan ülkemizde denize yatırım dünyaya açılıma yatırımdır. Trt' ye veya bankamatik memurlarının olduğu pasif kurumlara yatırım yerine Devlet deniz ürünlerini desteklemeye veya askeri üretim yapan kurumlara pay ayrılsın. Karbon fiber üretimini mke tuzlada merkezi bir yerde üretsin, tüm firmalar ihtiyacı kadar bloklar halinde sipariş etsin. Bu durum üretimi zor, pahalı makine gerektiren ve yüksek maaşlı kalifiye eleman gerektiren birçok işte olsun. Bunun amacı yüksek kaliteli zor işlerin; firmalarca hiçbir arge, üretim, altyapı yatırımı, fazla işçi çalıştırmadan maliyetten düşmesini sağlar. Hem devlet hazinesine de yük getirmesin.

Yatta çelik, alimünyum, fiberglas veya kompozit karbon metal kullanımın önemi ayrıntılı bir şekilde bilinmedikçe insanlar Bering markası ile Nordhanv markalarının önemini anlamayacaktır. Bu konuda bir iki vidyo ve yazı dışında da Cumhuriyet tarihinde başkaca hiçbir bilgi yoktur. Yat tüketicisi aslında kendisine satılmak istenene malın cahili iken kazıklanmaktadır. Ha ama ayrıca bunun yanında yat alıcısının alım gücü çelik teknelerin alıcısı olmaktan büyük ölçüde çıkarmaktadır. Ancak En pahalı üretim yöntemi olan alimünyumu yat üretimine karşı en azından motoryatlarda Devletin tersanelerince tonajda çelik alım-satım fiyat garantisi bu sektöre hayat ve istikrar verebilir. Frasna, Almanya ve İtalyan devletlerin bu uygulaması ile bir çok özel teşebbüs bu gün dünya markasıdır! Şİmdilerde bu markalar istenilen her gemiyi de üretmekte altyapısı vardır. Ülkenin ekonomisine çoooook ciddi katkı ve istihdam sağlar...

Yukarıdaki sayın beyefendinin görüşlerine aynen katılıyorum. 3 bir tarafı deniz, 4 bir tarafı düşmanla çevrili olan ülkemizde denize yatırım dünyaya açılıma yatırımdır. Trt' ye veya bankamatik memurlarının olduğu pasif kurumlara yatırım yerine Devlet deniz ürünlerini desteklemeye veya askeri üretim yapan kurumlara pay ayrılsın. Karbon fiber üretimini mke tuzlada merkezi bir yerde üretsin, tüm firmalar ihtiyacı kadar bloklar halinde sipariş etsin. Bu durum üretimi zor, pahalı makine gerektiren ve yüksek maaşlı kalifiye eleman gerektiren birçok işte olsun. Bunun amacı yüksek kaliteli zor işlerin; firmalarca hiçbir arge, üretim, altyapı yatırımı, fazla işçi çalıştırmadan maliyetten düşmesini sağlar. Hem devlet hazinesine de yük getirmesin.