3/3/2014
Değerli
Denizciler,
Bu yazıda değinmek istediğim konu
deniz tutması. Her ne kadar sağlam bünyeli, her türlü denizde
seyir tecrübesine sahip olsak da bu illeti yaşama ihtimalimiz baki.
Hadi kendimizi geçelim, teknede misafir edeceğimiz eş-dost
tayfası vasıtasıyla deniz tutmasını yaşama ihtimalimiz çok
yüksek. Hele teknede romantik bir hafta sonu hevesini söndürme
ihtimali yok mu, o daha da yüksek.
O zaman bu deniz tutması ya da daha
havalı bilimsel adıyla “Kinetozis” ne menem şeydir, nasıl
önlenir, nasıl tedavi edilir bir bakalım.
İç kulakta yer alan denge sistemi,
beyne vücudun pozisyonunu, hareket edip etmediğini, hangi yönde
hareket ettiğini, hızını bildirir. Dengenin sağlanması için
çeşitli organlar birlikte çalışır. İç kulak hareketin olup
olmadığını ve yönünü belirler. Gözler vücudun uzay içindeki
yerini (baş aşağı vs.) ve hareket yönünü belirler. Eklemlerde
ve omurgada bulunan basınç reseptörleri vücudun hangi kısmının
zeminle temas ettiğini tespit eder. Kaslardaki ve eklemlerdeki
algılama reseptörleri vücudun hangi parçasının hangi yönde
hareket ettiğini belirler.
Son olarak merkezi sinir sistemi (beyin
ve omurilik) bu dört sistemden gelen verileri değerlendirerek
koordinasyonu sağlar ve vücudu dengede tutar.
Deniz tutması merkezi sinir sisteminin
bu mekanizmalardan farklı farklı mesajlar aldığında tabiri
caizse sapıtmasından dolayı ortaya çıkar. Beyin n’oluyor
yahu, biri duruyoruz diyor biri gidiyoruz diyor, dik mi duruyoruz yan
mı anlaşılmıyor deyip arızaya geçer. Bu arıza zehirlenme ve
halüsinasyon belirtilerini andırdığından da kusma refleksi
harekete geçer.
Deniz Tutmasının başlıca
belirtileri panik duygusu, mide bulantısı, baş ağrısı, baş
dönmesi, nabız sayısında artış, tansiyon düşmesi ya da bazı
durumlarda yükselmesi, mide civarında baskı hissi ve kusmadır.
Anlayacağınız insanı denizden
tekneden soğutur, pişman eder.
Gelelim bu illeti nasıl bertaraf
edeceğimize:
-
En başta şu bilinmelidir ki eğer
hava şartları ya da geçmiş tecrübe deniz tutması riskini
işaret ediyorsa önlemimizi önceden almalıyız. Belirtiler
başladıktan sonra işimiz çok daha zor olacaktır.
Tekneye çıkmadan 1 saat kadar
önce hafif bir şeyler yiyin. Aşırı yağlı ve asitli
besinlerden ve alkolden kaçının.
Zencefil deniz tutmasına karşı
etkilidir. En iyisi taze zencefil kökünü çiğnemektir, ama
zencefil tabletleri de işe yarayabilir.
Deniz tutmasına karşı çeşitli
ilaçlardan faydalanabilirsiniz. İlacın tekneye çıkmadan önce
alınmasında fayda vardır. Belirtiler başladıktan sonra ilaç
pek işe yaramayacaktır. Hatta bir gece önceden ilaca başlamak
daha garanti olur. Başlıca ilaçlar Bonine, Dramamine, Antivert
Antrizine olarak sayılabilir. Ayrıca kulak arkasına yapıştırılan
bantlar (scoplamine) ve fitil formunda ilaçlar da mevcuttur.
Son dönemde deniz tutmasını
engellediği iddia edilen elektromanyetik bileklikler de piyasada
satılmaktadır.
Teknede seyir halinde kitap
okumak, telefonda oyun oynamak, internette sörf yapmak gibi
faaliyetlerden uzak durmalısınız. İleri, ufuk çizgisine doğru
bakmakta yarar vardır. Fazla hareket edip yer değiştirmeyin.
Mümkünse teknenin orta kısmında ve seyir yönünde durun.
Kamarada fazla vakit geçirmeyin,
mazot, tuvalet vs. kokular da deniz tutmasını tetikleyebilir. Bol
su için, yazın kendiniz güneşten ve sıcaktan mümkün olduğu
kadar koruyun.
Eğer kusma duygusu baskın
çıkarsa sakın tekne tuvaletine gitmeyin! Rüzgarı arkanıza
alın, birinden yardım isteyin ve küpeşteden denize doğru bakın.
Kusmaya çalışmayın ve engel olmaya da çalışmayın.
Deniz tutması yaşayan kişilerin
denge duygusunun pek güvenilir olmadığı göz önünde
bulundurulursa can yeleği giyilmesi hatta can halatı kullanılması,
tehlikeli bölgelerde dolaşılmaması tavsiye edilir.
Hepinize sağlıklı günler, iyi
seyirler dilerim.
Aaron Brooks