11/28/2014
Planning gövdelerin icadından itibaren, mühendisler salınım ve dalgaya çarpma etkilerini azaltmak için adeta birbirleriyle savaşmaya başladılar. Soni Levi’nin V gövdesi, yarım yüzyıl önce dalgalı denizlerin en sert etkilerini hafifletmiş oldu. Ardından gelen süspansiyonlu koltuklar, aktif trim kontrol sistemleri git gide değişmeye ve gelişmeye başladı.
Avustralya'lı Nauti-Craft şirketi, bu probleme şimdiye kadar benzeri görülmemiş bir mühendislikle yaklaştı. 8 metre boyundaki prototik katamaran 2Play, güvertenin yüksekliğinin farklı bir parça halinde hareket ederek değiştiği bir sistem geliştirdi. Gövde, suyu yarıp devam etmek yerine dalgaların üzerinde seyrine devam ediyor ve hidrolik süspansiyon sistemiyle, üst yapı ile suya temas eden gövdeler arasında sallantı izole oluyor.
DACS (Deck Attitude Control System) olarak adlandırılan teknoloji, arabanın birbirinden bağımsız tekerlekleri üzerinde yürümesi prensibine benzer şekilde çalışıyor. Katamaran stil gövdeler birbirinden bağımsız şekilde hareket ediyor.
Sistemde yer alan iki bağımsız süspansiyon devresi, helyum gazı ile basınçlanıyor. Yağ pompalama devresi ise bu sistemle birlikte harekete geçiyor ve silindirlere hidrolik sıvısını dolduruyor. Helyum ve hidroliğin birlikte basınç oluşturması durumu, koşullara göre sürekli olarak değişiyor. Gövdelerdeki her iki süspansiyon devresi de birbirinden bağımsız olarak çalışıyor. Herhangi bir başka güç kaynağı olmaksızın, teknenin başı yükseldiğinde baş taraftaki süspansiyonlar sıkışıyor. Tam tersi durumda da kıç taraftakiler sıkışıyor. Hareketin sonucu olarak da ana güverte her zaman düz seviyede kalıyor.